Ergenekon'un Ülkücü Tahliyelerine CHP'den Tepki


CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, ülkücülerin tahliyesine ve AKP'liler tarafından öne sürülen ilginç gerekçelere tepki gösterdi.

Ağbaba şunları söyledi: “12 Eylül’ün ‘bir soldan, bir sağdan’ mantığına benzer şekilde, 1980 öncesi ve döneminde hapishaneye giren tüm solcuların çıktığını ama ülkücülerin halen içeride olduğunu, bu haksızlığı gidermek için ülkücülerin serbest kalmasının sağlandığı yönündeki açıklamalar gerçeği yansıtmamaktadır. Şu an itibariyle benim hapishanede bizzat görüştüğüm Cemil Erdem ve Muzaffer Öztürk 1980 öncesinden kalma cezalarını çekmektedir. Ayrıca Tahir Canan da yine 1979 yılındaki suçlamalar nedeniyle hapishanede. Hasan Gülbahar, Samsun E Tipi hapishanesinde, Cemil Erdem ve Muzaffer Öztürk, Tekirdağ 1 Nolu F Tipi hapishanesinde kalmaktadır. Tahir Canan ise Halen Bandırma E Tipi hapishanesindedir. Şu an Edirne F Tipi Hapishanesinde bulunan Mehmet Çiftçi, Tuncay Kurtbaş ve Mehmet Aytunç Altay da benzer şekillerde hapishanede yatıyor.”

KEMAL TÜRKLER’İN KIZI: TARİH ONLARI AFFETMEYECEK

Kemal Türkler Cinayeti ve Bahçelievler Katliamı’nın sanıklarından biri olan Ünal Osmanağaoğlu’nun serbest bırakılması, babasının öldürülmesine tanıklık eden kızı Nilgün Türkler Soydan’ı isyan ettirdi.

Babasıyla ilgili yargılandığı davanın zaman aşımından düşmesi nedeniyle Osmanağaoğlu’nun cezasını çekmediğini şimdi de bu yargı paketi kapsamında yedi TİP’li gencin ölümüyle ilgili cezasının geri kalanını çekmeden özgür bırakıldığını söyleyen Soydan, “Kamu vicdanımız bir kez daha alt üst oldu. Tarih, bu katillerin salıverilmesi, kurtarılması için oy kullanan ellerin sahiplerini de en az onları azmettirenler ve katiller kadar suçlu oldukları için affetmeyecektir. Tıpkı geçmişte böylesi kararlara el kaldıranları unutmadığı gibi. Bize bu acıları yaşatanların yedi cedlerinin bir beterini yaşamasını istiyorum. Ben böyle bir dilek dilemekten utanmıyorum bu dilekleri diletenler utansın” dedi.

ERGENEKON TAHLİYELERİ

Ergenekon davası kapsamında geçtiğimiz günlerde mahkemede tanıklık eden Gazeteci Can Dündar, Silivri izlenimlerini şu ifadelerle anlatmıştı:

"Biz ise kitapta, 12 Eylül öncesinde ülkücülere, Türkiye’yi darbeye taşıyacak suikastlar yaptıran, sonra da onlara “ömür boyu kollama” sağlayan bir derin yapılanmadan söz ediyorduk.
Sonradan bazı ülkücüler, “Devlet bizi kullanıp attı, sözünü unuttu” diye yakındıysa da o derin yapı, verdiği sözü büyük oranda tuttu.

(....)

Önceki gün biz Ergenekon duruşmasında, 12 Eylül öncesi kanlı eylemlerde kullanılan bu isimlerin, derin devlet tarafından nasıl kurtarıldığını anlattığımız kitabı konuşurken, dışarıda 12 Eylül öncesi kanlı eylemlerde kullanılan bazı isimlerin daha, devlet tarafından kurtarıldığını bilmiyorduk.
Hükümet, MHP ile anlaşarak, son anda yeni yargı paketine eklediği bir “özel düzenleme”yle “son kalanlar”ı da kurtardı.
7 TİP’li katliamının hükümlüleri Ünal Osmanağaoğlu ile Bünyamin Adalı tahliye oldu. Osmanağaoğlu böylece Kemal Türkler‘in öldürülmesi davasından da zamanaşımıyla kurtuldu.
CHP Nevşehir İl Başkanı Zeki Tekiner’i öldürmekten hüküm giyen Mehmet Kehya ile “solcu emniyet müdürü” Cevat Yurdakul’u öldürmekten mahkum olan Muhsin Kehya da tahliye bekleyenler arasında...
* * *
İşte asıl Ergenekon budur.
Devlet sözünde durmuştur."

Ulusal Portal
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)