Nasıl bir CHP?
Cumartesi, Temmuz 14, 2012
CHP önümüzdeki salı ve çarşamba günleri olağan kurultayını yapıyor.
Türkiye’nin içinde bulunduğu durum iç açıcı değil. Başbakan Tayyip Erdoğan ülkenin kaderini belirlemekte tek adam durumunda ve muhalefet partileri hiçbir şekilde etkili olamıyor. Tabii gözler doğal olarak CHP’ye çevrilmiş durumda. CHP gerçek bir ana muhalefet partisi olup etkili bir güce dönüşecek mi, yoksa yeni CHP ve yeniden CHP tartışmaları arasında kaybolup gidecek mi?
İşte kurultaya rakipsiz giren Kemal Kılıçdaroğlu, oluşturacağı PM ve MYK kadrosuyla bu beklentilere yanıt verecek.
Kulislere bakıldığına kurultayın tartışmalı geçeceği anlaşılıyor. Bu bakımdan Kurultay Divan Başkanlığı’na getirilmesi beklenen eski Genel Başkanlardan gazeteci Altan Öymen’e kongreyi sakinleştirmek için büyük iş düşüyor.
NE DİYORLAR
BAZI okurlarımız CHP ile görüş ve değerlendirmelerin köşemizde yer almasını istiyorlar. Bu konuda çok yazılar alıyoruz.
- Bazı parti yöneticilerinin “Laiklik tehlikede değil”, “Cemaat güzel işler yapıyor”, “Kemalizm CHP’nin sırtında yük oluyor” biçimindeki yaklaşımları tabanda moralleri bozduğu anlaşılıyor. Bu konu tartışmanın odak noktası gibi gözüküyor. Deniliyor ki: “Kılıçdaroğlu, kurultayda bütün bu olumsuzlukları sona erdirecek şekilde bir kadro oluşturmalı. Örneğin eski kadrolar denilerek horlanan CHP’lilerin partiye yeniden sempatiyle bakmalarını sağlayacak isimleri Kemal Kılıçdaroğlu yönetime alabilir. Denizli Milletvekili Adnan Keskin bu çerçevede önemli bir isimdir. Hem partinin cemaate yakınlaşarak laiklikten uzaklaştığı, hem de eski partililerin dışlandığı iddialarını çürütecek bir isimdir. Keskin’in Refahyol hükümeti döneminde CHP Genel Sekreteri olarak laikliğe sahip çıkmakta gösterdiği performans bütün CHP’lilerin hafızalarındadır.
Ayrıca Gürsel Tekin, Haluk Koç gibi güçlü isimler de Kılıçdaroğlu’nun yanında parti yönetiminde yer almalıdır. Kılıçdaroğlu, AKP’nin adeta tek kale oynadığı siyasette böyle güçlü bir kadro oluşturursa, AKP karşısında CHP yeniden etkili bir güç haline dönüşebilir. Yoksa, CHP’de herkes bu partiden bir şey olmayacak beklentisine kendisini kaptırıp gidiyor.”
Nasuh Mahruki PM’ye giriyor
- CHP’ye sürpriz bir üye geliyor; Nasuh Mahruki... Mahruki, Kılıçdaroğlu tarafından PM’ye aday gösterilecek. Aynı şekilde 10 Aralık Hareketi’nin sözcüsü Prof. Burhan Şenatalar’ın da PM listesinde yer alması bekleniyor.
- Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak yine Kurultay Koordinatörlüğü görevini sürdürürüyor. Atatürk’ten İnönü’ye, Ecevit’den Kılıçdaroğlu’na büyük bir geleneğin takipçisi olacaklarını belirten Toprak “Bu Kurultay; yerel, genel ve Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP’yi iktidara taşıyacak kadroları ve politikaları meydana getirecektir” diyor.
- İki gün sürecek kurultayda, Genel Başkan, PM Parti Meclisi (60 asıl, 15 yedek üye) ve Yüksek Disiplin Kurulu Üyeleri (15 asıl, 8 yedek üye) seçimi yapılacak.
- ‘Eskilerden’ Fikri Sağlar’ın PM’ye alınması bekleniyor. 50’ye yakın ilde ‘taban’ çalışmaları yapan Celal Doğan, Ali Özcan ile Dr. Gürbüz Çapan’ın da PM yarışına katılacakları konuşuluyor. Bu aday adayları, esas olarak çarşaf listeye güveniyorlar. Eski milletvekili Çetin Soysal gibi milletvekili Şafak Pavey’in listede yeralması beklenen isimler olarak gösteriliyor. Milletvekillerinden PM’ye girmesi gereken iki isim de Faruk Loğoğlu ve Rıza Türmen.
- Yargıtay Onursal Başkanı Sami Selçuk’un da adaylar arasında adı geçiyor. Ancak bir PM üyesi “Sami Bey’in hukukçuluğuna bir şey denmez ama zaptedilir mi bilinmez” diyor.
- Kılıçdaroğlu, bugün milletvekilleriyle, yarın da il başkanları ile toplanacak. Kılıçdaroğlu’nun, kendilerinden PM için 5’er isim isteyeceğini ve ondan sonra anahtar liste hazırlayacağını söylüyor. Bunun dışında kulislerde anahtar liste, hatta blok listeye bir kayış olabileceği de yer alıyor.
Ecevit’in şiarı yeniden okunmalı
ESKİ DİSK Genel Başkanı ve milletvekili, Tekstil Sendikası Başkanı Rıdvan Budak “Kurultayın, CHP ve ülkemiz siyasi tarihinde bir dönüm noktası olabileceğini” belirterek, şu öneride bulunuyor: “Bu halk bize oy vermez” diyenler ülkemizin siyasi tarihini iyi bilmiyorlar.
‘Ne ezilen ne ezen, insanca hakça bir düzen’, ‘Toprak işleyenin su kullananın’ şiarları bugün yeniden ve yeniden okunmalıdır. Bu şiarlar 1970’li yıllarda CHP’yi iktidara taşımıştır. Oysa bugün milli gelirin paylaşımı 1970’lere göre daha bozuk ve adaletsizdir.
CHP bugün de, tıpkı 1970’li yıllarda olduğu gibi bozuk düzene açıkça karşı durmadıkça, paylaşım kavgasında emeğin yanında yer almadıkça, “yeni CHP” diyerek eski yöntemlerle başarıya ulaşamaz. Merkezden umut fışkırmadıkça, örgütte heyecan yaratılamaz.”
‘İnfaz Çetesi’nde her şey anlatılıyor
GAZETECİ Recep Bulut’un geçen ay çıkan ‘12 Eylül Öncesi Siyasi Cinayetler- İNFAZ ÇETESİ’ (Destek Yayınları) adlı kitabında, yeni çıkan 3. Yargı Paketi kapsamında tahliye edilen Muhsin Kehya ve Belçika’dan gelen Uğur Coşkun’la ilgili olaylar en ince ayrıntılarına kadar anlatılıyor. Kitapta anlatılan olaylar ve bu olayların failleri Türk kamuoyu tarafından bugün daha açık olarak görülmeye başlandı. Adana’da 12 Eylül 1980 öncesi meydana gelen olayların boyutu daha aydınlanmış oluyor. Kitapta, o dönem öldürülen Adana Emniyet Müdürü Cevat Yurdakul’un, failleri ANAP tarafından 1991 yılında çıkarılan ‘şartlı salıverme yasası’ ile cezaevinden çıkmışlardı. Bugün de başta Bahçelievler katilamının failleri olmak üzere Kayseri’de dönemin CHP Merkez İlçe Başkanı Av. Ömer Yılmaz’ı ve Elazığ’da TÖB-Der Yönetim Kurulu üyesi, öğretmen Murat Akın ve ülkücü Muhsin Kaya tarafından nasıl öldürüldüğü... Ayrıca sol görüşlü Elazığ Veteriner Fakültesi öğrencisi Teslim Temel’i nasıl katledildiği de polis ve mahkeme tutanaklarıyla anlatılıyor kitapta.
Ülkücülerin tahliyesinin AKP içindeki ‘ülkücü’ eğilimleri bilinen Manisa milletvekili Selçuk Özdağ (Muhsin Kehya ile birlikte cezaevinde yattı) ile Kayseri Milletvekili ve Meclis Grup Başkanvekillerinden Sadık Yakut’un öncülük ettikleri konuşuluyor. Tahliyeleri veren Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ali Altınkaya, milletvekili Sadık Yakut’un hemşerisi olması tamamen tesadüften ibaret herhalde...
CHP Manisa Milletvekili Sakine Öz, 7 TİP’liyi öldürenlerin serbest kalmasını sağlayan ve “İçeride bir tane solcu kalmadı” diyen AKP Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ’a çok sert tepki göstererek “Manisalılar onu ilimize hizmet etsin diye gönderdi, katilleri serbest bıraksın diye değil” diye konuştu.
Mesaj Panosu
RAPORUN altında “raporlu ilaçlardan katkı payı alınmaz” yazıyor. Bugün tansiyon hapı Coversyl aldım. 23 TL (fark) çıktı, ‘Katkı payı’ değil... İlacın tamamını mı sordunuz o da 26 TL. Bir bilen bulsam da anlatsa bu nasıl iştir?
Aydil EROL
Tags