Ana dilde savunma
Pazar, Kasım 11, 2012
5271 Sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu Madde 202:
*“Sanık veya mağdur, meramını anlatabilecek ölçüde Türkçe bilmiyorsa; mahkeme tarafından atanan tercüman aracılığıyla duruşmadaki iddia ve savunmaya ilişkin esaslı noktalar tercüme edilir.”
*“Engelli olan sanığa veya mağdura, duruşmadaki iddia ve savunmaya ilişkin esaslı noktalar, anlayabilecekleri biçimde anlatılır.
*“Bu madde hükümleri, soruşturma evresinde dinlenen şüpheli, mağdur veya tanıklar hakkında da uygulanır. Bu evrede tercüman, Yargıç veya Cumhuriyet Savcısı tarafından atanır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 263:
“Tanık, Türkçe bilmezse tercümanla dinlenir.”
Yukarıdaki kanun maddeleri yıllardır Türk Mahkemelerinde uygulanırken, Başbakan Erdoğan’ın, Adalet Bakanına “Ana Dilde Savunma hakkının genişletebilmesi için çalışma yapın” diye emir vermesi sizce ne anlam ifade ediyor? Erdoğan ve AKP yukarıda ki maddelerden daha fazla ne verecek?
Gelişmiş demokratik ülkelerin tümünde aynı maddeler var. Fakat daha fazlası, “bir arada yaşama” ve “millet olma” gerekliliğini ortadan kaldıracağı için yok!
PKK onun siyasi temsilcisi BDP ve KCK’lılar, Türk Yargıç ve Savcılarını aptal mı sanıyorlar?
Başbakan Erdoğan ve AKP, Türk Milletini geri zekâlı mı zannediyor?
Adam Türkiye’de üniversiteyi bitirmiş, parlamento’ya girmiş, Belediye Başkanı ve Belediye Meclisi üyesi olmuş, meslek sahibi ve ticaret yapıyor. Emniyette ve Savcılıktaki sorgusunda Türkçe ifade veriyor, ama iş mahkemeye gelince Türkçeyi unutup, “Ben Anadilimde yani Kürtçe savunma yapacağım” diyor. Bunu elde etmek için de direniyor, yakıyor-yıkıyor-öldürüyor, açlık grevine zorluyor. Örgütün tepe yöneticileri refah ve lüks içinde yaşarken, zavallı gençleri ölüme atmaktan çekinmiyor.
Erdoğan ve AKP; Yapılacak Anayasa’ya böyle bölücü bir madde koyamayacağını anlayınca, yine hukukun arkasından dolanarak ve açlık grevlerini sebep göstererek Oslo’da, PKK Bölücü-Narko terör örgütüne verdiği sözleri yerine getirmek için Adalet Bakanına talimat verdiğini, Türk Milletinin anlamadığını mı zannediyor?
Cumhurbaşkanı seçilebilmek uğruna, “millet idamı yeniden istiyor” diye MHP’ye, “ana dilde savunma” diye BDP’ ye mavi boncuk verdiğini ve
“Şimdilik bununla idare edin, beni Başkan yapın gerisi kolay” düşüncesinde olduğunu Türk Milletinin anlamadığını mı zannediyor?
Anadil konusu pratik bir meseledir. Irak Anayasasının 4. maddesinde;
“Arapça ve Kürtçe Irak’ın iki resmi dilidir” diye yazar. Ama Pratikte öyle mi?
Bugün, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimindeki üniversitelerin tamamında
“Gülen Cemaatinin okullarında” da, kullanılan dil İngilizcedir. Öğretim üyelerinin %90’ı yabancı kökenlidir. Sadece bu gösterge bile, pratikte Kürtçenin kullanılmadığını göstermektedir. ABD Üniversiteleri, Kuzey Iraktaki bu Üniversitelere denklik vermektedirler. Yakında Kuzey Irak’ta resmi dil “İngilizce” olursa hiç şaşırmam.
Kuzey Irak’ta bile eğitim dili olarak kullanılmayan bir dil ile mahkemelerde nasıl savunma yapılacak?
*Kürtçenin hangi lehçesine göre savunma yapılacak?
*Kürtçe dilekçe, nasıl yazılacak? Kürtçe yazılı savunma, nasıl yapılacak?
*BDP’li Milletvekilleri içinde Kürtçe yazabilen bir kişi var mı?
*Uluslararası Hukuk diline, herhangi bir lehçesi ile cevap verebilecek
Kürtçe var mı?
Yapılmak istenenin “Türkiye’yi Bölmek” olduğunu size bir örnekle açıklayayım.
Bugün Kuzey Irak’ta mesela, Dohuk’tan Erbil’e gönderilen bir resmi evrak tercüme edilmek zorundadır. Çünkü bir yerde “Soranice” diğer yerde “Kırmançça” konuşulur. İkisinin birbirini anlaması mümkün değildir.
Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Eğitim Bakanı Dilşad Abdurrahman bir genelge yayınlayarak, Duhok Kentindeki okullarda Kırmançça lehçesinin kullanılmasını yasakladı! (Ana dilde eğitime ne oldu?)
Her ilinde, her bölgesinde farklı dillerin kullanıldığı bir ülke bir nesil sonra paramparça olur. Hele bizim bulunduğumuz coğrafyada.
Barzani ile PKK, kendilerinin Kuzey Irak’ta yapamadıklarını bizden istiyorlar ve AKP’ye dayatıyorlar. Terörü kullanarak AKP’yi diz çöktürme aşamasına getirdiler.
Erdoğan ve AKP ateşle oynuyor. Yapmaya çalıştıkları bölünmeye giden yolu açmaktır ve çok ağır bir suçtur. Herkes aklını başına alsın.