Çok değil birkaç hafta öncesini hatırlayın.
Standard and Poors’un verdiği “durağan notu” için ne demişti Tayyip Erdoğan!
- Yabancılara güvenmiyoruz, bunlar Türkiye’ye hasımlar. Kendi kredi derecelendirme kurumumuzu kuracağız!
Ve önceki gün Fitch’in not artırım kararı geldi.
Peki Fitch kimin kurumu? Türkiye’nin yeni kurduğu ya da satın aldığı bir kurum mu?
Hayır! Çoğunluk hisseleri Fransızlara ait olan bir kredi derecelendirme şirketi.
Bu tablonun okuması şudur:
Tayyip Erdoğan için esas olan, söyleyenin kimliği değil, söylenenin kendisi için iyi olmasıdır.
Bu sütunu izleyenler hatırlayacaktır.
Birkaç gün önce Fitch’in not artırımı karşılığında Fransızlarla gizli müzakereler yapıldığını yazmış ve nükleer santral ihalesinin verilmesi dahil bazı sözlerin verildiğini duyurmuştuk.
Yazdığımız ilk bölümü tescillendi, ikinci bölümüne de göreceksiniz zaman için de tanıklık edeceğiz.
Öyle çünkü Moody’s ve Standart and Poor’s gibi daha prestijli olan kredi derecelendirme kuruluşları böyle bir kararı almaz ve “Türkiye’de sosyal patlama riski var” derken Fitch, birden bire not artırımına gidiyorsa bunun bir perde gerisi var demektir.
Gelelim perde gerisindeki bir başka boyuta:
Fitch’in açıklanan not artırım raporunda şart ve dayatmalar var.
Mesela “Suriye konusunda susacaksın” ve “Suriye topraklarında bir Kürdistan oluşsa bile asla askerini Suriye’ye sokmayacaksın aksi taktirde notunu kırarım” tehdidi var.
Evet, Fitch aslında bu not artırımı ambalajı ile Suriye Kürtlerinin otonom olmalarının önünü açıyor ve Kürtleri, “notunu düşürürüm” tehdidi ile Türkiye’ye karşı korumaya alıyor.
Dikkat ediyor musunuz, Fitch ile pazarlığa başlandığından beri Tayyip Erdoğan, Suriye’yi ağzına almıyor. Dahası Suriye sınırına yığılan asker ve tanklar artık haber olmuyor, niye acaba?
Fitch raporunda ilaveten kara para aklama olayından, terörü finanse etmeye kadar pek çok talep var.
Fithc’in metnindeki en dramatik ifade ise “Türkiye’nin tarımda harikalar yarattığı” satırlarıdır.
Kimilerimiz, “Bu Fitch, o kadar mı önemli?” diyebilir, lakin emin olun Tayyip Erdoğan için çok önemli zira üç önemli seçim arefesinde ekonomimiz sıcak para bataklığında boğulmaması ve biraz daha idare etmesi için başka yol yok!
Standard and Poors’un verdiği “durağan notu” için ne demişti Tayyip Erdoğan!
- Yabancılara güvenmiyoruz, bunlar Türkiye’ye hasımlar. Kendi kredi derecelendirme kurumumuzu kuracağız!
Ve önceki gün Fitch’in not artırım kararı geldi.
Peki Fitch kimin kurumu? Türkiye’nin yeni kurduğu ya da satın aldığı bir kurum mu?
Hayır! Çoğunluk hisseleri Fransızlara ait olan bir kredi derecelendirme şirketi.
Bu tablonun okuması şudur:
Tayyip Erdoğan için esas olan, söyleyenin kimliği değil, söylenenin kendisi için iyi olmasıdır.
Bu sütunu izleyenler hatırlayacaktır.
Birkaç gün önce Fitch’in not artırımı karşılığında Fransızlarla gizli müzakereler yapıldığını yazmış ve nükleer santral ihalesinin verilmesi dahil bazı sözlerin verildiğini duyurmuştuk.
Yazdığımız ilk bölümü tescillendi, ikinci bölümüne de göreceksiniz zaman için de tanıklık edeceğiz.
Öyle çünkü Moody’s ve Standart and Poor’s gibi daha prestijli olan kredi derecelendirme kuruluşları böyle bir kararı almaz ve “Türkiye’de sosyal patlama riski var” derken Fitch, birden bire not artırımına gidiyorsa bunun bir perde gerisi var demektir.
Gelelim perde gerisindeki bir başka boyuta:
Fitch’in açıklanan not artırım raporunda şart ve dayatmalar var.
Mesela “Suriye konusunda susacaksın” ve “Suriye topraklarında bir Kürdistan oluşsa bile asla askerini Suriye’ye sokmayacaksın aksi taktirde notunu kırarım” tehdidi var.
Evet, Fitch aslında bu not artırımı ambalajı ile Suriye Kürtlerinin otonom olmalarının önünü açıyor ve Kürtleri, “notunu düşürürüm” tehdidi ile Türkiye’ye karşı korumaya alıyor.
Dikkat ediyor musunuz, Fitch ile pazarlığa başlandığından beri Tayyip Erdoğan, Suriye’yi ağzına almıyor. Dahası Suriye sınırına yığılan asker ve tanklar artık haber olmuyor, niye acaba?
Fitch raporunda ilaveten kara para aklama olayından, terörü finanse etmeye kadar pek çok talep var.
Fithc’in metnindeki en dramatik ifade ise “Türkiye’nin tarımda harikalar yarattığı” satırlarıdır.
Kimilerimiz, “Bu Fitch, o kadar mı önemli?” diyebilir, lakin emin olun Tayyip Erdoğan için çok önemli zira üç önemli seçim arefesinde ekonomimiz sıcak para bataklığında boğulmaması ve biraz daha idare etmesi için başka yol yok!
Barzaniciler Türk bayrağı yakarken susan Başbakan!
Hatırlayın, Suriye’de bir gurup, Tayyip Erdoğan’ın izlediği Suriye politikası sebebiyle Türk bayrağını yaktığında, Başbakanımız kıyametleri koparmış ve nerede ise savaş ilan ediyordu.
Benzer bir bayrak yakma fotoğrafı bugün K. Irak’ta var.
Barzani’nin partisine mensup bir gurup, KCK operasyonları ile PKK’lıların yaptığı açlık grevlerini bahane edip Türk bayrağını ateşe verdi.
Medya’ya fotoğraflarla yansıyan bu bayrak yakma eyleminden sonra iki gündür Başbakan’ın ne diyeceğini bekledim.
Sonuç ortada, Erdoğan’dan tık yok!
Sadece o değil, ne Davutoğlu ne de herhangi bir AKP’li, “Olur mu öyle şey?” bile demedi!
İyi de Suriye’de aynı şey olduğunda kıyameti koparan siz değil miydiniz?
Ne yani Barzanicilerin Türk bayrağını yakma gibi bir ayrıcalığı mı var?
Bu güruhun gerektiğinde bayrak dahil her şeyi kullanıp istismar ettiği bu tutumla bir kere ispatlanmış değil midir?
Benzer bir bayrak yakma fotoğrafı bugün K. Irak’ta var.
Barzani’nin partisine mensup bir gurup, KCK operasyonları ile PKK’lıların yaptığı açlık grevlerini bahane edip Türk bayrağını ateşe verdi.
Medya’ya fotoğraflarla yansıyan bu bayrak yakma eyleminden sonra iki gündür Başbakan’ın ne diyeceğini bekledim.
Sonuç ortada, Erdoğan’dan tık yok!
Sadece o değil, ne Davutoğlu ne de herhangi bir AKP’li, “Olur mu öyle şey?” bile demedi!
İyi de Suriye’de aynı şey olduğunda kıyameti koparan siz değil miydiniz?
Ne yani Barzanicilerin Türk bayrağını yakma gibi bir ayrıcalığı mı var?
Bu güruhun gerektiğinde bayrak dahil her şeyi kullanıp istismar ettiği bu tutumla bir kere ispatlanmış değil midir?
Gürcistan ile Ukrayna’dan sonra sıra Türkiye’de
Hatırlayın, ne hikayeler uydurulmuş, ne özgürlük şarkıları söylenmişti.
Ne imiş efendim, halk artık özgürlüğe karar vermişmiş!
Kastedilen, Gürcistan ile Ukrayna’daki Soros’un turuncu devrimiydi!
Ve bugün:
Balonları patladı ve Amerikancılar çöp tenekesine atıldı.
Gürcistan’da “Gürcistan Rüyası”, Ukrayna’da ise “Bölgeler Partisi” seçimlerde ipi göğüsleyerek yalan rüzgarını dindirdiler.
Bölgemizde zuhur eden bu milli uyanış kasırgası er ya da geç Türkiye’yi de etkisi altına alacaktır.
İlginç olan şey, Türk medyasının “AKP alınabilir” korkusu ile bu seçimleri doğru dürüst Türk kamuoyuna yansıtmamaları ve Soros’un iflasını duyurmamalarıdır.
Ne imiş efendim, halk artık özgürlüğe karar vermişmiş!
Kastedilen, Gürcistan ile Ukrayna’daki Soros’un turuncu devrimiydi!
Ve bugün:
Balonları patladı ve Amerikancılar çöp tenekesine atıldı.
Gürcistan’da “Gürcistan Rüyası”, Ukrayna’da ise “Bölgeler Partisi” seçimlerde ipi göğüsleyerek yalan rüzgarını dindirdiler.
Bölgemizde zuhur eden bu milli uyanış kasırgası er ya da geç Türkiye’yi de etkisi altına alacaktır.
İlginç olan şey, Türk medyasının “AKP alınabilir” korkusu ile bu seçimleri doğru dürüst Türk kamuoyuna yansıtmamaları ve Soros’un iflasını duyurmamalarıdır.
Tutuklanma sırası hangi başkanda?
İzmir’in CHP’li Belediye Başkanı için 300 yıl hapis istiyorlar.
Adana Belediye Başkanı Aytaç Durak için de benzer bir taaruz.
Sadece onlar değil abartısız her hafta ya CHP ya da MHP’li bir başkana operasyon var!
İşte son olarak Ayvalık Belediye Başkanı’nı gözaltına aldılar.
Kısa bir süre önce de Edremit’in başarılı Belediye Başkanı Tuncay Kılıç’ı derdest etmişlerdi.
Dikkat ettiniz mi, binlerce AKP’li Belediye var, bir tekine operasyon yok!
Niye, onlar çok temiz de ondan mı?
Aynı şekilde BDP’li başkanlara karşı hoşgörü var!
İşte Osman Baydemir, adam önünü gelene sövüyor, dokunabilen yok!
Keza bazı BDP’li belediyelerin PKK’ya para aktardığı tescilli ama “tık” yok çünkü arkalarında Avrupa Birliği ile yardakçısı AKP var.
Bunun adı operasyonlarla algı oluşturarak seçime hazırlanmaktır.
Adana Belediye Başkanı Aytaç Durak için de benzer bir taaruz.
Sadece onlar değil abartısız her hafta ya CHP ya da MHP’li bir başkana operasyon var!
İşte son olarak Ayvalık Belediye Başkanı’nı gözaltına aldılar.
Kısa bir süre önce de Edremit’in başarılı Belediye Başkanı Tuncay Kılıç’ı derdest etmişlerdi.
Dikkat ettiniz mi, binlerce AKP’li Belediye var, bir tekine operasyon yok!
Niye, onlar çok temiz de ondan mı?
Aynı şekilde BDP’li başkanlara karşı hoşgörü var!
İşte Osman Baydemir, adam önünü gelene sövüyor, dokunabilen yok!
Keza bazı BDP’li belediyelerin PKK’ya para aktardığı tescilli ama “tık” yok çünkü arkalarında Avrupa Birliği ile yardakçısı AKP var.
Bunun adı operasyonlarla algı oluşturarak seçime hazırlanmaktır.