Üzerinde yaşadığımız Anadolu; tarihte “Kavimler Kapısı” olarak adlandırılmıştır. Bu topraklar; aynı zamanda kavimler mezarlığıdır.
Bizden önce buralarda başka halklar yaşadılar; devlet kurdular; imparatorluk haline bile geldiler. Ama sonunda gerilediler; çöktüler; yok olup gittiler.
Bizler de millet olma bilincini yitirirsek; kendi köklerimizden koparsak sonunda çürümeye başlarız ve çökeriz.
Milletleri ayakta tutan en büyük manevi güç; onların tarihleridir. Öyleyse tarih bilincimizi yüksek tutmak zorundayız. Bunun için de tarih kitapları kadar tarih dergilerini de takip etmek gerekir.
NTV TARİH’TE ABDALLAR
Hem kendimiz hem de çocuklarımız için tarih dergileri çok iyi arkadaştır. Bu dergilerden birisi de NTV Tarih.
Geçen ayki sayısında Balkan Savaşları’nın 100. Yılı’nı işleyen NTV Tarih; unuttuğumuz çok acı bir gerçeği bize yeniden hatırlatmıştı. Yüz binlerce Türk ve Müslüman’ın nasıl hunharca katlediklerini; 600 binden fazla insanın da Balkanlar’dan sürüldüklerini; İstanbul’daki feci hallerini...
Bu ayki sayısında NTV Tarih, Abdallar’ı anlatıyor.
Bilindiği gibi; büyük türkü ustamız, geleneksel ozanlığın son büyük temsilcisi Neşet Ertaş da Abdallar diye bilinen Türk göçebe topluluğunun bir evladı idi.
Daha 13. yüzyıl’da Anadolu’daki 4 büyük topluluktan birisi olarak yaşıyordu Abdallar. Anadolu’daki Abdallar; kökleri Türkistan’a kadar uzanan gezgin ve sanatkâr bir grubu anlatır. NTV Tarih; Abdal gerçeğinin değişik boyutlarını gözler önüne seriyor.
Sadece bu kadar mı? Derginin her sayfasında bize yeni bir şeyler ulaşıyor. Hayatını tarih araştırmalarına adamış birisi olarak ben bile derginin her sayısından yeni şeyler öğreniyorum.
ATA’NIN HUZURUNDA OLALIM
Büyük Atatürk, “Hasta Adam” ilan edilen ve sonunda çöken Osmanlı Devleti’nden çağdaş bir devlet ve millet yaratmıştı.
Kurduğu yeni devletin temel özelliğini anlatırken; “Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür.” demişti.
Bu cumhuriyeti de siyasetçilere veya askerlere değil doğrudan doğruya Türk Gençliği’ne armağan etmişti.
Ama eski düzen yandaşları; İslam dinini gerici hale getirip o yolla halkın kanını emenler, cumhuriyet rejimine ve onun kurucusu Mustafa Kemal’e düşman oldular.
Bugün; siyasal alanda gördüğümüz çatışmaların temel nedeni; Atatürk’ü ve ilkelerini yok etmek isteyenlerin saldırılarından kaynaklanıyor.
Onlara karşı yarın Ankara’da... Anıtkabir’de olalım. Türkiye’nin sahipsiz olmadığını gösterelim.