Lafı dolandırmadan yazacağım, MHP kongresini, Türk Milliyetçileri değil Tayyip Erdoğan ile ardındaki küresel irade kazanmıştır.
MHP bundan böyle artık AKMHP’dir çünkü önceki günkü kongre ile bu partinin kuyruğu ve stepnesi olduğunu resmileştirmiştir.
Evet, önceki günkü MHP kongresinin sonucu, teslimiyetin ilanıdır.
Nasıl ve niçin mi?
Tayyip Erdoğan ile zihniyetine teslim olan bir zatı yani Devlet Bahçeli’yi yeniden seçtiği için!
Yahu bu Devlet Bahçeli değil midir, 2002’de genel seçimlere bir buçuk yıl varken kendi partisini baraja gömüp AKP’yi iktidara taşıyan?
Bu Devlet Bahçeli değil midir, Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olmasını sağlayan?
Bu Devlet Bahçeli değil midir, “Tayyip Bey’e bir şey olursa ülkemiz mahvolur” mealinde laflar eden?
Bu Devlet Bahçeli değil midir, AKP ile yeni Anayasa hazırlamak için hala aynı masada oturan?
Bu Devlet Bahçeli değil midir, Tayyip üzülmesin diye var oluş bayramımızı yani Cumhuriyet şölenimizi protesto eden?
Söyleyin! Böyle birini yeniden seçmenin adı, “MHP’nin AKP’ye kuyruk ya da stepne olması” değil de nedir?
İşte size kongre sonucunu en iyi ortaya koyan sözler:
Adı, Ali Kemal Aksoy...
1980 öncesinin İstanbul’unda yöneticilik ve liderlik yapmış bir ülkücü önder...
1990’lı yıllarda Doğru Yol Partisi’nde Fatih İlçe Başkanlığı da yapan Ali Kemal Bey, MHP kongre sonuçları açıklandığında bana dönerek, “Ne olur adımı belirterek yaz” diye bir ricada bulundu.
Peki ne mi dedi?
Artık İşçi Partisi’ne oy vereceğini açıkladı!
Gerekçesi mi?
AKP ile göğüs göğüse sadece İşçi Partisi’nin mücadele ettiğini ve milli kalan tek partinin o olduğunu söyledi.
Son sözüm şudur:
Bundan böyle ha AKP, ha MHP! Hiç fark etmez zira ikisi de aynı yolun yolcusu!
MHP bundan böyle artık AKMHP’dir çünkü önceki günkü kongre ile bu partinin kuyruğu ve stepnesi olduğunu resmileştirmiştir.
Evet, önceki günkü MHP kongresinin sonucu, teslimiyetin ilanıdır.
Nasıl ve niçin mi?
Tayyip Erdoğan ile zihniyetine teslim olan bir zatı yani Devlet Bahçeli’yi yeniden seçtiği için!
Yahu bu Devlet Bahçeli değil midir, 2002’de genel seçimlere bir buçuk yıl varken kendi partisini baraja gömüp AKP’yi iktidara taşıyan?
Bu Devlet Bahçeli değil midir, Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olmasını sağlayan?
Bu Devlet Bahçeli değil midir, “Tayyip Bey’e bir şey olursa ülkemiz mahvolur” mealinde laflar eden?
Bu Devlet Bahçeli değil midir, AKP ile yeni Anayasa hazırlamak için hala aynı masada oturan?
Bu Devlet Bahçeli değil midir, Tayyip üzülmesin diye var oluş bayramımızı yani Cumhuriyet şölenimizi protesto eden?
Söyleyin! Böyle birini yeniden seçmenin adı, “MHP’nin AKP’ye kuyruk ya da stepne olması” değil de nedir?
İşte size kongre sonucunu en iyi ortaya koyan sözler:
Adı, Ali Kemal Aksoy...
1980 öncesinin İstanbul’unda yöneticilik ve liderlik yapmış bir ülkücü önder...
1990’lı yıllarda Doğru Yol Partisi’nde Fatih İlçe Başkanlığı da yapan Ali Kemal Bey, MHP kongre sonuçları açıklandığında bana dönerek, “Ne olur adımı belirterek yaz” diye bir ricada bulundu.
Peki ne mi dedi?
Artık İşçi Partisi’ne oy vereceğini açıkladı!
Gerekçesi mi?
AKP ile göğüs göğüse sadece İşçi Partisi’nin mücadele ettiğini ve milli kalan tek partinin o olduğunu söyledi.
Son sözüm şudur:
Bundan böyle ha AKP, ha MHP! Hiç fark etmez zira ikisi de aynı yolun yolcusu!
Koray Aydın
niçin kaybetti
niçin kaybetti
- Negatif kampanya yerine işin kolayına kaçıp pozitif kampanya yaptığı için!
- Bahçeli’yi ne kongre öncesinde ne de kongre konuşmasında alenen karşısına alıp meydan okuyamadığı için... Meydan okumak ve genel başkanı karşısına almaktan ürken biri için delegasyon niye riske girsin?..
- Kendini seven ve destekleyenlerin özel günlerine, “aman Bahçeli duyar” korkusu ile katılmaktan bile imtina ettiği için!
- Kongrede oy kullanacak delegasyonu, “Bahçeli’yi bile karşısına almaktan ürken biri Tayyip ile nasıl baş eder” gibi bir bakışa sürüklediği yani gerçek bir lider profilini veremediği için!
- Milliyetçiliğin düşürüldüğü metodlaşma sefaletini seslendiremediği, yeni bir vizyon ortaya koyamadığı ve bütün kampanya boyunca “Üye sayısını 3 milyona çıkaracağız”dan başka bir söz etmediği için!
- Bahçeli’yi ne kongre öncesinde ne de kongre konuşmasında alenen karşısına alıp meydan okuyamadığı için... Meydan okumak ve genel başkanı karşısına almaktan ürken biri için delegasyon niye riske girsin?..
- Kendini seven ve destekleyenlerin özel günlerine, “aman Bahçeli duyar” korkusu ile katılmaktan bile imtina ettiği için!
- Kongrede oy kullanacak delegasyonu, “Bahçeli’yi bile karşısına almaktan ürken biri Tayyip ile nasıl baş eder” gibi bir bakışa sürüklediği yani gerçek bir lider profilini veremediği için!
- Milliyetçiliğin düşürüldüğü metodlaşma sefaletini seslendiremediği, yeni bir vizyon ortaya koyamadığı ve bütün kampanya boyunca “Üye sayısını 3 milyona çıkaracağız”dan başka bir söz etmediği için!
Mahalli seçim sonucunu bekleyecek isimler
Koray Aydın: Önceki günkü kongrede aldığı 441 oyun üstüne koymaya çalışacak. Dahası her an olağanüstü kongreyi toplayacak bir gücü temsil ettiği ayrıcalığında olacak. Bahçeli, mahalli seçimlerde hüsrana uğrarsa Koray Aydın teorik olarak 441 peşin oyla sahaya inmiş olacak.
Prof. Dr. Ümit Özdağ: Bahçeli’nin en çok korktuğu isimdir ki bu kongrede aday olmasın diye tüzüğe özel bir madde koydurmuştu. Özdağ’ın yeni dönemde önü açılıyor. Koray Aydın bile Bahçeli’ye açıktan tavır alamazken onun meydan okuyan tavrı tescil görmüş ve lider olarak ilk sınavını geçmiştir.
Meral Akşener: Pusuda ve aday olmak için bugünden itibaren şartları oluşturmaya çalışacak.
Tuğrul Türkeş: MHP’yi babasının çiftliği gören Tuğrul da Bahçeli’nin kendine verdiği “benden sonra sensin” sözünü yerine getirmesini bekleyecek.
Sinan Ogan: Bugünden tezi yok zemin inşasına başlayacak.
Prof. Dr. Ümit Özdağ: Bahçeli’nin en çok korktuğu isimdir ki bu kongrede aday olmasın diye tüzüğe özel bir madde koydurmuştu. Özdağ’ın yeni dönemde önü açılıyor. Koray Aydın bile Bahçeli’ye açıktan tavır alamazken onun meydan okuyan tavrı tescil görmüş ve lider olarak ilk sınavını geçmiştir.
Meral Akşener: Pusuda ve aday olmak için bugünden itibaren şartları oluşturmaya çalışacak.
Tuğrul Türkeş: MHP’yi babasının çiftliği gören Tuğrul da Bahçeli’nin kendine verdiği “benden sonra sensin” sözünü yerine getirmesini bekleyecek.
Sinan Ogan: Bugünden tezi yok zemin inşasına başlayacak.
Milliyetçilik
şiir okumak mıdır?
şiir okumak mıdır?
Devlet Bahçeli’nin önceki günkü konuşması, pardon başkalarının yazdığı metni okumasında derin hamasetler vardı.
Bahçeli, tarihten bugüne Türk Milliyetçiliği fikriyatına katkı veren herkesi dillendirdi ve Arif Nihat Asya gibi şairlerden mısralar okudu...
Ancak...
Milliyetçilik şiir okumakla yani söylemle değil eylemle olur!
Hani derler ya, ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz!
Hem AKP’ye stepne ol, hem de güya Atatürkçü geçin, bu olmaz!
Ziya Gökalp, Mehmet Akif ve Mustafa Kemal ile Şeyh Said’i yan yana getiremezsiniz!
“Tayyip Erdoğan’a bir şey olursa Türkiye kaosa girer” derseniz, BOP’un hizmetkarı olduğunuzu itiraf etmiş olursunuz!
Dahası Cumhuriyet bayramında Türk bayrağını sahiplenmeye katılmazsanız, milliyetçiliğin lafta kalır.
Bize göre Tayyip nasıl inanç istimrarcısı ise Bahçeli de milliyetçilik simsarıdır!
Bahçeli, tarihten bugüne Türk Milliyetçiliği fikriyatına katkı veren herkesi dillendirdi ve Arif Nihat Asya gibi şairlerden mısralar okudu...
Ancak...
Milliyetçilik şiir okumakla yani söylemle değil eylemle olur!
Hani derler ya, ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz!
Hem AKP’ye stepne ol, hem de güya Atatürkçü geçin, bu olmaz!
Ziya Gökalp, Mehmet Akif ve Mustafa Kemal ile Şeyh Said’i yan yana getiremezsiniz!
“Tayyip Erdoğan’a bir şey olursa Türkiye kaosa girer” derseniz, BOP’un hizmetkarı olduğunuzu itiraf etmiş olursunuz!
Dahası Cumhuriyet bayramında Türk bayrağını sahiplenmeye katılmazsanız, milliyetçiliğin lafta kalır.
Bize göre Tayyip nasıl inanç istimrarcısı ise Bahçeli de milliyetçilik simsarıdır!