‘İnşallah Sosyalizm gelecek’­ dövizi kimin?


Dünkü yazımda da belirttiğim gibi: “Devrimci-İslamcı Grup”, 1 Mayıs mitingine katılmak üzere Fatih Camii’nden çıkarken açılan ‘İnşallah Sosyalizm Gelecek’ yazılı pankart kamuoyu tarafından çok olumlu karşılandı.

Ama buna karşın, hareketin sözcüsü R.İhsan Eliaçık , söz konusu dövizin kendilerine ait olmadığını söylemiş. (Kaynak : Haber 7 / Ajanslar)

Galiba bu düşüncesini birkaç yerde tekrarladı. Anımsıyorum!

Sosyalizm gelmeyecekse bu Maaşallah niye?

Konuşmalarından ve kitaplarından anladığıma göre, benim gibi, “Kuran’dan, uygulanan İslam’dan, uygulayan Müslümanlardan, ‘demokrasi’ ya da ‘adil düzen’ çıkmaz” demiyor.

Gene anladığıma göre, o, Kuran’daki İslamı savunuyor, Kuran’ın İslamının yerine kendi düzmece İslamlarını kakalayanları eleştiriyor.

Örneğin, İncil, zengin/yoksul çelişkisini 10 yaşında bir çocuğun anlayacağı sadelikte yapar ve “Yine de şunu söyleyeyim ki, devenin iğne deliğinden geçmesi, zenginin Tanrı Egemenliği’ne girmesinden daha kolaydır’.” (Matta,19:21-25) der.

R. İhsan Eliaçık, “Mülk Yazıları” adlı kitabının 301. sayfasında yer alan “Kapitalizme Panzehir İki Sure” adlı makalesine şu cümle ile başlar:

“Kur’an’da nuzûl sırasına göre 16. ve 17. sırada yer alan iki sure var ki, ele aldığı konu itibariyle ilkini “kapitalizmin”, ikincisini de “abdestli
kapitalizmin” panzehiri olarak görüyorum. Bunlar “Tekasür” ve “Mâun” sureleridir.”

Turfanda solcu ve toplumcu kardeşlerimiz sözünü ettiğim yazının üzerine bir sazan gibi atılır.

Durun bakalım! Bu Müslüman kardeşimizin iki amacı olmalı: 1) Kuran’a göre, uygun bir toplum kurmak; 2) Yeryüzünde laik bir sosyalizm kurmak.

Bir başka amaç var mıdır? Ben sanmıyorum.

Ama dürüst adam diyor ki:

Bu dürüst adam, İran’ın mollaları gibi, bizim saf ve temiz ama turfanda solcularımızı kandırmaya kalkışmıyor: Bir yeryüzü sosyalizmi kurmaya niyetli olmadığını söylüyor. Belki de “Ben sosyalizmi Kuran’dan çıkartacağım ve bununla, aslında sosyalist olması gereken bir toplum kuracağım” diyor. Belki de demiyor!

Önce “Tekâsür Suresi”nin bir ayetini deftere yazıyor:

“Bir zenginlik/çoğaltma yarışıdır (tekâsür) oyalanıp duruyorsunuz. Mezarlarınıza girinceye kadar süren bir oyun ve oynaş...”

Sonra bu ayeti yorumluyor: Çokluk, zenginlik, mal, mülk, şan şöhret yarışına girmişsiniz. Mezarınıza girene kadar bunların çılgınca peşinden koşturuyorsunuz. Hatta öyle ki, mezarlarınızın çokluğu ile bile yarışa giriyorsunuz...”

Kuran ile İncil hemen hemen aynı şeyi söylüyorlar. İncil söylemek istediğini “yekten ve harbî” olarak söylüyor. Ben bu nedenle İncil’in sözünü tercih ediyorum.

Ne olacak şimdi?

R. İhsan Eliaçık kardeşimiz, ayetin yorumlamasını sürdürüyor : “Görüldüğü gibi ayetler bir ekonomi-metafizik eleştiri yapıyor. Ekonomi-politik bir sistemin insan ruhundaki köklerine iniyor. (...) Zaten bir dinden de beklenen bu değil mi? (...) Madem Kapitalizmin insan ruhundaki kökleri budur, o halde işe ilk önce buradan başlanmalıdır. Bunun için kapitalizmin panzehiri, Tekâsür suresinde yapıldığı gibi önce psikolojik metafizik eleştiridir. Bunu es geçen, dahası bu konuda birikimi, donanımı ve dili bulunmayan Marksizm son derece yetersiz ve güdük kalmıştır. Marx’ın ekonomi-politik analiz ve eleştirisi ise yeniden üretilmek kaydıyla iyi bir başlangıçtır”.

Elbette, kapitalizm, para istiflemek,dünya nimetleri bu kadar kötü de insana neden bu kusurlar (vices) yüklendi, diye soracak değilim. Dinin her soruya bir cevabı vardır. Ancak ben fikir idmanı yapmak için kimseyle tartışmam (şu anda zaten tartışıyor değilim).

Solun kapitalist sistemi, bu sistemin statüko bağlılaşıklarını neden eleştirdiğini biliyoruz : Kapitalizmi devirip yerine geçmek, iktidar olmak, hükümet etmek için! Bu iş herhangi bir türden darbe ile yapılacak olsaydı bu kadar lafa gerek olmazdı.

Peki, modern Müslüman kardeşlerimiz kapitalist sistemi ve o sistemin kurban ve uşaklarını neden eleştiriyorlar, idman olsun diye mi? Sanmam, onlar da bir şekilde iktidara gelmek ve hükümet etmek istiyorlar.

Dananın kuyruğu!

İşte dananın kuyruğu burada kopuyor! Temsilde hata olmaz: Seyyid Kutub kardeşimizle Karl Marx kardeşimiz nerede nasıl ve ne için işbirliği yapacaklar?

Seyyid Kutup kardeşimiz adil bir toplum yaratmak için, Kuran’a göre bir toplum, bir devlet inşa etmek isteyecek; bu devletin anayasası Kuran olacak ve yasalar Kuran’dan çıkacak.

Böyle bir toplumda bir solcu kardeşimizin yaşama şansı ve olanağı var mıdır? Bence yoktur! (Bir Müslüman Kardeşler - İhvan temsilcisini cumhurbaşkanı seçen Mısır’da olacakları dikkatle izleyelim.)

Karl Marx’ın temsilcisi kardeşimize gelince : O, kapitalist ve emperlayist olmayan,laik, eşitlikçi, özgürlükçü, sömürüsüz, inanç özgürlüğüne saygılı bir düzen kurmak isteyecek. Böyle bir toplumda Seyyid Kutupların yaşama şansı var mıdır? Elbette vardır. O halde konuşmaya, tartışmaya buradan,sondan başlamalı.

NOTA BENE :

1) R. İhsan Eliaçık kardeşimiz kendi bağlamı içinde son derece haklıdır. Aklı olan solcu bu özel alanda kendisiyle tartışmaya girişmez. Ben de bunu yaptım.

Bir solcu, bir antikapitalist modern Müslüman ile cephenin aynı tarafında bulunabilir ama onunla asla aynı sipere girmez,aynı mangada hizmet veremez. Bir solcu tarikat ve cemaatlara giremez ama bir modern İslamcı isterse sol partilerde politika yapabilir.

2) Şimdilik, bir giriş olarak bu kadar. Yakında, “Kurtuluş Teolojisi” bağlamında konuya geri döneceğim. Din bilgini kardeşlerimize soracak bir yığın sorum var!


Özdemir İnce
Aydınlık

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)